Geceyi Can Paksoy’la birlikte geçirdiği apartmanın havalandırma boşluğunda cesedi bulunan Sinem Erköseoğlu’nun ölümünden önceki son fotoğrafları ortaya çıktı.
Vatan'ın haberine göre, Sinem’in o gece yanında olan kız arkadaşı Can’la tanışmalarını anlattı.
“O gece Sinem’le birlikte bir dostumuzun nişanına gittik. Nişanda her şey çok normaldi, Sinem’de de tuhaf bir durum yoktu açıkçası. Hatta Sinem nişanda sürekli dans pistindeydi. O kadar çok eğlendik ki ‘Hadi buradan da eğlenmek için Ulus 29’a gidelim’ dedik ve nişan sonrası Sinem de dahil 10 arkadaş Ulus 29’a gittik. Sinem her zamankinden daha neşeliydi hatta bu kadar eğlendiğimiz başka bir gece hatırlamıyorum. Sürekli dans ediyorduk ve birbirimizin fotoğrafını çekiyorduk. Sadece o gece herhalde 100’den fazla fotoğraf çektirmişizdir. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise Sinem yanımızdan ayrılıp sık sık bar tarafına gitmeye başladı. Barda Can Paksoy’la tanışmış. Zaman zaman yanımıza gelip Can’dan bahsediyor sonra yine onun yanına gidiyordu. Bir ara bize ‘Biriyle tanıştım sonra sizi de tanıştıracağım’ dedi. Gece 03.00-03.30 gibi Sinem’siz Ulus 29’dan çıktık. Onun da gitmiş olabileceğini düşündük. Sonradan öğrendik ki Sinem o gece 04.30’da Can Paksoy’la birlikte oradan çıkmış. Ondan sonra ne olduğunu bilmiyoruz. Öldüğünü duyunca çok şaşırdık. O gece üzerindeki tuvaletle apartman boşluğundaki resmini görünce inanamadık. Hala bu ölümü ona konduramıyoruz sanki her an çıkıp ‘Hepiniz delisiniz, buna nasıl inandınız?’ diyecek gibi geliyor bize. Çünkü Sinem eğlenceli bir kızdı. İfadelerimizde hiçbirimiz ‘Sinem intihara meyillidir’ demedik. Tamam herkesin kendine göre problemleri vardır. Evet babası başkasıyla evlendi, eski erkek arkadaşıyla problemli bir ilişkisi vardı. Ama kalkıp da intihar edeyim gibi bir durumu yoktu. Özellikle o gece hiç olmadığı kadar keyifli ve mutluydu.”
ELBİSESİ ÇIKARTILDI MI?
Sinem Erköseoğlu’nun geceyi birlikte geçirdiği Can Paksoy ile ağabeyi Emre savcılıkça “mekan içinde ölüme sebebiyet vermek” suçundan tutuklandı. Can Paksoy o geceyle ilgili olarak “Apartmanın dış kapısını bana ağabeyim Emre açtı. Kendimi iyi hissetmediğimi söyleyerek üzerimi çıkartmadan yatağıma uzandım. Bir ara Sinem’in de yanıma uzandığını gördüm. Aramızda herhangi bir cinsel birliktelik olmadı. Sızdım, sabah kaltığımda Sinem’i göremedim” demişti.
Ancak Sinem’in arkadaşı önemli bir detayın gözlerden kaçtığını vurgulayarak şunları söyledi: “Sinem gece boyunca bize elbisesinden bahsetti o kadar ki bütün detaylarını biliyoruz. Hepimiz elbisesini çok beğendiğimiz için nerede diktirdiğini Sinem’in apartman boşluğunda çekilen fotoğrafına baktığımızda elbisesinin kollarının olmadığını farkettik. Elbise normalde kollu bir elbise ama Sinem’in havalandırma boşluğundaki resminde elbisenin kolları yok. Hani elbiseyi aşağıdan gelişi güzel giyersin ya öyle giyilmiş gibi duruyor, straplez olmuş. Açıkçası düşerken kollarının çıktığını sanmıyorum, bu biraz zor.”
GÖRÜNTÜLERDE ÇOK SARHOŞLAR
Sinem Erköseoğlu’nun Can Paksoy’la birlikte Ulus 29’da 15 tane tekila içtiği öğrenildi. Hatta mekanın kamera görüntülerinde 04.23’de çıkan ikilinin ayakta durmakta zorlandığı, çok sarhoş olduğu da öne sürüldü.
PAKSOY KARDEŞLER NEDEN TUTUKLANDI?
Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun cesedinin bulunduğu ölmeden önce evinde kaldığı ünlü bir işadamının oğlu Can Paksoy ve ağabeyi Emre Paksoy da olaydan sonra gözaltına alınmıştı. Soruşturmayı yürüten savcının Sinem’in cesedinin bulunduğu sabah evde çantası ve ayakkabısı durduğu halde “gittiğini düşünen” Can Paksoy’un ifadelerini yeterli bulmadığı ve bu nedenle o gece evde bulunan kardeşlerin tutuklanmasını talep ettiği öğrenildi.
SİNEM'İN ÖLÜMÜNDE KARANLIK NOKTALAR
Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun ölümü ile ilgili soruşturmayı üstlenen avukat Rezan Epözdemir ise olayla ilgili karanlık olan ve aydınlatılması gereken bazı noktaları işaret ederek, “Gerekli adımların atılmasını savcıdan talep ettik. Bizim garipsediğimiz şey şu: Sizin evinizde bir hanımefendi var. Onun ayakkabısı ve çantası evde duruyor ve siz Adana’ya gitmek üzere havalimanına gidiyorsunuz. Bu çok mantıklı değil. Evde misafiriniz varken ayrılmanız, hele hele ilk kez tanıştığınız birisi ise evden ayrılmanız mantıklı değil. Sonrasında bir yıl önce kuzenim tanıştırdı diyorsunuz” dedi. Epözdemir’in olayla ilgili soruşturma savcısından istediği bilgiler şunlar:
* Sinem, Can ve Emre Paksoy kardeşlerin telefon dökümleri.
* Gümüşsuyu’ndaki evin giriş çıkışlarını gösteren kameraların görüntüleri.
* Can Paksoy ve annesinin olay günü Adana’ya gitmek için kullanacakları uçak biletlerinin hangi tarihte alındığı.
* Şüphelilerden kan ve doku örneği istedik.
* O gece Sinem ile birlikte Ulus 29’da eğlenen 15 kişilik arkadaş grubunun ifadeleri.
68 MİLYON CİROLU ŞİRKETLERİ VAR
Paksoy, 1951 yılında Adana’da sabun ve yemeklik yağ üretmek üzere kuruldu ve kısa zamanda sektörün lider firmalarından biri oldu. Şirket Adana’da 90 bin metrekarelik kapalı alana sahip fabrikasında nebati yağ, margarin, biyodizel ve paklar toz sabun üretimi gerçekleştiriyor. Şirket Türkiye’de ilk biyodizel üretim tesisi kurma lisansını almasıyla da tanınıyor. Endüstriyel yağlar ve hazır yemek sanayi için yağlar üreten şirket iç piyasanın yanısıra ihracat da gerçekleştiriyor. ABD, Rusya, Kuzey Afrika ülkeleri, Suriye, Mısır, İran, Irak, Özbekistan, Kazakistan, Gürcistan ve Romanya’ya ihracat yapan şirketin yaklaşık 68 milyon TL’lik cirosu bulunuyor.
BABA ADALET İSTEDİ
Beyoğlu Gümüşsuyu’nda bir apartman boşluğunda geçtiğimiz gün cesedi bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu henüz 24 yaşındaydı. Boston Üniversitesi’nde çift anadal yapmış hem Uluslarası İlişkiler Bölümü’nü hem Ekonomi bölümünü geçtiğimiz yıl bitirmiş ve İstanbul’a dönmüştü. İki dili anadili gibi konuşuyordu Sinem. Piyano çalıyor, yelken kullanıyor ve voleybol oynuyordu. Bir bankada yönetici olmuş aldığı yeni transfer teklifiyle mutlu olmuştu. Geçtiğimiz Pazartesi günü başlayacağı yeni işine gidebilmek için sabırsızlanıyordu. Sinem’in heyecanı beton zemine çakılan bedeniyle son buldu.
Nazlı Sinem Erköseoğlu için dün İstanbul’da cenaze töreni düzenlendi. Sinem’in Zincirlikuyu Camii’ndeki cenazesinde gözyaşı, pişmanlık ve isyan vardı. Cenaze namazına ailesi ve yakınlarının yanı sıra, sanatçı Orhan Gencebay, Kadir İnanır ve işadamı Yılmaz Ulusoy gibi isimler katıldı. Genç kızın yakınları duvağıyla örtülmüş tabutuna sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Sinem’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Sinem toprağa verilmek üzere omuzlarda taşınırken annesi ve babası ayakta durmakta güçlük çekti.
Genç kızın öldüğü gece ikinci evliliğini yapan mimar baba Ergün Erköseoğlu oldukça bitkindi. Yaptığı evlilikle cenneti, kızının ölümüyle ise cehennemi yaşadığını söyleyen acılı baba, “Gencecik bir kızdı. Nasıl olmuş, nasıl bitmiş, o evde ne olmuş bakacağız. Birileri anlatıyor ama duvarlar konuşsa her şeyi anlayacağız. İnsanlar ne anlattıysa onu biliyoruz. Adalet yerini bulur, başka bir şey söylemeyle gerek yok. Cenneti yaşadık, cehennemi de yaşadık, evlat acısını da gördük. Özgür bir kızdı, iradeli , tahsilini tamamlamış, olacak şey değil. Allah kimsenin başına vermesin” dedi.
HAYAT DOLUYDU
Baba Ergün Erköseoğlu kızının fotoğrafını göstererek, “Bakın şu fotoğraf nasıl hayat dolu bir insan. Fransızcayı ve ingilizceyi ana dili gibi konuşuyordu. Yelken kullanmayı seven sporcu bir insandı. Çevresinde herkesin güvenini kazanmış çok sevilen hayat dolu bir kişiliğe sahipti kızım. Entelektüel bilgi birikimi olan aktif bir yapıya sahipti. Başka bir bankadan transfer teklifi almıştı. Öyle ki o işe başlayacağı günü iple çekiyordu” diye konuştu.
BABANIN İSYANI
Gencecik kızını toprağa veren baba Erköseoğlu “sorumsuz” olarak nitelediği zengin ailelere de isyan etti. Erköseoğlu, “Zengin aileler erkek çocuklarına sahip çıksın. Başka ailelerin hayatlarını karartmaya hakları yok. Zengin çocukları böyle sorumsuz yaşamamalı. Anne ve babalar çocuklarını yetiştirirken aile terbiyesi vermeli, ahlaki temelleri olmalı. Havai yetişen bu çocuklar da böyle sorumsuz oluyor. Akşam aynı eve gittiği bir insanı nasıl olurda yalnız bırakıp gider” dedi.
0 Comments:
Gelişmemiz için yorumlarınız bize yön gösterecek. Teşekkür ederiz.