Top-ads

Aşktaki en büyük hatam, fazla özverili olmam

By | Leave a Comment
İki yıldır birlikte olduğu yönetmen Abdullah Oğuz’dan geçen ay ayrılan Ebru Akel, aynı dönemde gelen önemli bir proje sayesinde ayrılık sıkıntısını çabuk atlattı. 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin tanıtım yüzü seçilen ünlü sunucu ve oyuncu, bundan sonrası için planlarını Hello! dergisine anlattı.

47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin tanıtım yüzü ve sunucusu olmak nasıl bir duygu?

- İçinde olmaktan son derece keyif aldığım sektörün bu denli önemsediği bir festivalde yer almak elbette gurur verici. Dolayısıyla çok mutlu ve keyifliyim.
  
Neden siz?

- 47’nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin afişinde beni bir deniz kızı olarak görüyorsunuz. Afişteki amaç, Akdeniz ruhunu yansıtarak Altın Portakal’ın gücünü vurgulamak. Akdeniz ruhunu yansıtan bir ifadem olduğunu düşündükleri için de bana teklif getirdiler.

Sizi çok farklı alanlarda izledik bugüne kadar. Peki sunuculuk mu, dizi oyunculuğu mu, sinema mı, tiyatro mu, yoksa bale mi?

- Aslında sanatın her dalında olmayı seviyorum. Hiçbir zaman biri diğerinin önüne geçmedi. Ama sinema her zaman hedeflerim arasında yer aldı.

Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?

- Oyunculuktan tabii ki çok keyif alıyorum ve severek yapıyorum. Uzun ve her safhasında farklı eğitimlerin olduğu bir yol bu. Birlikte büyüyor ve yol alıyoruz.

ROLDEN ETKİLENİRİM AMA HER ŞEY SETTE KALIR

Haluk Bilginer bir röportajında, “Rolümden etkilendim diyen aktör ya yalancıdır ya ruh hastası. Üçüncü bir şık yok” dedi. Siz bu tespiti nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz rolünüzden etkilenir misiniz?

- İnsanız, oyuncuyuz, hassasız ve elbette o karakterden etkilenir, üzülür ya da seviniriz. Ancak bunlar sette kalır.

Bilginer’in bir yorumu daha var: “Büyük oyuncu olarak hatırlanan birçok isim, aslında kötü oynayan ama efsane yaratmayı becerebilmiş yavşağın tekiydi. Oyuncuların çoğu yavşaktır.” Ne dersiniz? Sizin efsanevi oyuncunuz var mı?

- Benim beraber çalışmaktan çok şey öğrendiğim ve ders aldığım isimler vardır.

Kendinize rol model aldığınız bir kadın oyuncu var mı?

- Başarıya ulaşmış, hayranlık uyandıran, fütursuz birçok isim var elbette.

Eric Morris’le oyunculuk ve farkındalık üzerine çalışmalarınız oldu. Bu size neler kazandırdı?

- Nasıl anlatılır tam bilemiyorum. Ama önemli dönemeçler oldu benim için. Gerçek noktaya gelebilmek. Ne istediğimi, hayattan beklentilerimi, eksiklerimi, fazlalıklarımı, bağımlılıklarımı görüp anlamak, vazgeçmek ya da beslemek. Baştan başlamak.

OYUNUN OLDUĞU YERDE İLİŞKİ OLAMAZ

“Kendinizle savaş halinde olmak” çok yorucu değil mi?

- O kelimeyi azim ve başarma hedefi olarak düşünelim. Aslında çalışmak, daha çok çalışmak ve önüne bakmak... Bunu yaparken de yılmamak.

Bu yaşamda neyi arıyorsunuz?

- Bu sorunun cevabını bulan varsa gelsin lütfen (gülüyor).

Yaşamdaki duruşunuzu belirleyen kriterler neler?

- Sevgi, dürüstlük, yalınlık, çalışkan, özverili olmak, aile kültürüne sahip çıkmak...

Peki aşk? Siz aşkı nasıl yaşarsınız?  

- Ebruli gibi...

Sizdeki tüm bu farkındalıklar, ilişkilerinizi nasıl etkiliyor?

- Bazen görmemeyi tercih ettiğiniz her şeyi görüyorsunız ve bu zor. Bünye kabul etmiyor.

Aşktaki en büyük hatanız?

- Fazla özveri... Duygusallık...

Kadın-erkek ilişkisinde “kaçan-kovalayan” yaklaşımına nasıl bakıyorsunuz?

- Oyunun olduğu yerde ilişki olmaz bence. Vakit kaybıdır o zaman.

TASARIM YAPMAYA  DEVAM EDECEĞİM

“Ebru Akel Limited Collection for Tuvana” adlı bir koleksiyon hazırladınız. ılgi nasıldı? Moda dünyasıyla tasarım düzeyinde daha yakın ilişkiler kurmak niyetinde misiniz?

- İlgiden çok memnunum. Tuvana ile uzun zamandır yapmak istediğimiz bir projeydi. Profesyonel anlamda bir tasarımcı kimliğiyle değil ama Tuvana’yla birlikte bu tür girişimlerimiz olacak. Rol aldığım “Küçük Sırlar” dizisi ve orada üstlendiğim rol, bunun için bana ilham verdi.

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

0 Comments:

Gelişmemiz için yorumlarınız bize yön gösterecek. Teşekkür ederiz.