Marmara Üniversitesi'nin öğretim yılının açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, şu açıklamarda bulundu:
"Bu ülkenin yararına olacak ne varsa hepsini masaya getirelim. Ama lütfen gençlerimize örnek olmak adına, bunu samimiyet duygusuyla yapalım. Siyasteçilerin samimiyet testini siyasteçiler yapmaz, seçmeler yapar.
"Siyasteçinin neyi nasıl söylediğine bakarlar, arkasında duruyor mu ona bakarlar ve ona göre kararı verirler. Son 8 yılda iki genel, iki yerel seçim, iki de referandumu da başarıyla atlattık. Halkımızla paralel düşündüğümüzü gördük. Bu başarıya sebep olan en önemli nedenler hizmetlerimizdir ve bunların yanında vatandaşla kurduğumuz samimi gönül bağıdır. Siyasete yeni bir dil kazandırmanın mücadelesini veriyoruz. Şuana kadar, iki gün öncesi itibariyle söylüyorum, partime müracat eden 70 siyasi parti var, "bu başarıları nasıl elde ettiniz, bize de eğitim verir misiniz" diyen. Biz şimdi 3-4 günlük eğitimler veriyoruz genel merkezimizde.
"Sözüne inanılmayan siyasetçi profilini milletin zihninden atmaya çalışıyoruz. Gençlerin siyasetten soğumasının ülke adına kaygı verici olduğuna inanıyoruz. Onun için tutarlı bir siyaset istiyoruz. Yapacaklarımızı söylüyor, yapamayacaklarımızı vaadetmiyoruz. Bize oy vermeyenler olabilir, yaşamımızı desteklemeyenler olabilir, politikalarımızı onaylamayanlar olabilir. Ama biz onların da hükümetiyiz. Demokrasinin de gereği budur. Geleceğe eser bırakmanın da gereği budur."
DOĞUYA YAPILAN YATIRIMLAR
"Bugüne kadar siyasetçiler kendilerine oy çıkmayan kesimleri adeta cezalandırdılar. Şuanda kamu hizmetlerinden en çok payı alan illerden biri Tunceli'dir. Tunceli'de bizim milletvekilimiz yok. Hakkari ve Şırnak da aynı şekilde. Bölünmüş yollarını yapıyoruz, sularını getiriyoruz, havaalanı yapıyoruz. Belediyelerin yapması gereken hizmetleri biz yapıyoruz. Çünkü onlar TC'nin vatan topraklarıdır. Bunun aksi düşünülemez. Batı neyse doğu da o olacak. Kuzey neyse güney de o olacak. Buralara bugüne kadar hizmetler esirgenmişti, biz bu anlayışa asla prim vermiyoruz. Hizmette yatırımda ayrımcılığa asla düşmedik. Bugün hükümet olarak bize düşen %42'yi evet demediği için yok saymak değildir. Neden hayır dediğini anlamaktır. "
SİYASETÇİ DEĞİŞEMİYORSA ÜLKE DE DEĞİŞMEZ
"Türkiye genelinde çok geniş çaplı bilimsel araştırma yaptırıyorum. Neden yüzde 42 hayır dedi? Bunu öğrenmem lazım. Ve bunu daha da aşağılara çekmek için ne yapmak gerekiyor? Hatalarımızı eksiğimizi öğrenmem lazım. Bundan sonraki çalışmalarımızı ona göre planlamamız lazım. Standartları yüksek bir demokraside yaşamanın gereği budur. Küresel projelerin içinde yer alan, bölgede güç olan, AB'yle müzakereler yapan bir ülkenin gereği budur. Siyasetçi ve siyaset kendini değiştiremiyorsa, ülke de değişemez. Biz geçmişe takılıp kalmaz istemiyoruz. Değişik renklere sağduyulu yaklaşım, demokrasi ve özgürlüğün bize göre temel şartıdır. Eleştiri olacaktır elbette, ama hakaret asla. Bizler de güçlü bir şekilde tahammül göstereceğiz. Ama kırarak, dökerek, rencide ederek, kalp kırarak değil. Yasalar çerçevesinde, demokratik olgunluk içerisinde yapılması, verilecek mesajın da alınmasını da sağlayacaktır.
"Ama malesef tam tersi durumlar görülebiliyor.
"Dünyanın en ünlü müzik grubu U2'nun konserinde de benzer manzaralara şahit olduk. Bakanıma takılan tavır, güzel bir tavır değildi. Biz kendimizi sorguluyoruz, aynı sorgulamayı artık muhalefetin de, medyanın da, üniversitelerin, Sivil Toplum Kuruluşları'nın da yapmasını bekliyoruz. "
TÜRKİYE'NİN EKONOMİSİ
"Demokrasi içinde her sorunu çözebilir, her engeli aşabilir, Türkiye'yi çok daha ileri seviyelere taşıyabiliriz. İstanbul bugünlerde iki önemli toplantıya ev sahipliği yapıyor. Küresel Ekonomi Sempozyumu başladı dün. Yaklaşık 500 misafir İstanbul'da şuanda. Dün akşam katıldığım galada çok iyi eleştiriler aldım Türkiye ekonomisiyle ilgili. Türkiye'nin her alanda uuslararası önemi artıyor.
"Biz 26. sıradaydık dünya ekonomileri arasında 8 yıl önce, şuanda 17. sıradayız. Amacımız ilk 10'a girmektir. Buarada dayanışmamız, enerjimizi içeride değil, dışarda harcamamız çok önemli. Ne kadar küresel sermayeyi içeriye çekersek, Türkiye'nin sıçraması o kadar güçlü olacaktır. "
'ÇILGIN' PROJE
"Çılgın proje diyorum herkes şaşırıyor çünkü alışık değiller. Biraz çalışın göreceksiniz ne olduğunu.
"Bütün bunlar bir özgüvenin ifadesidir. Bakın bazı engeller önümüze çıkarılmamış olsaydı biz şimdi Maramaray'ı bitirmiş olacaktık. Yargıyla olan mücadelemiz sebebiyle bitiremedik. Hemen güneyinde yeni bir tüp geçit daha yapıyoruz. O tüp geçitten de otomobiller geçecek, Ahırkapı'dan girecek, karşıdan çıkacak. Galataport, bunlar hep İstanbul'umuza katılan değişiklikler olacak. Taksim AKM'yle ilgili oraya avm yapacaklar diyorlar. Yok böyle bir şey, biz diyoruz ki bütün trafiği alanın altında alalım. Arkadaki ve yandaki boşluğu ilave edip AKM yerine opera yapalım diyoruz, 'istemezük' diyorlar. 11 ayda yeni bir kongre merkezi yaptık. Orada Dünya Bankasıyla IMF'nin toplantısını yaptık geçen yıl, yaklaşık 15 bin kişi katıldı. Hepsi de unutulmaz anılarla dönüyorlar buradan. Dünyayı ülkenize böyle tanıtacaksınız. Medya aracılığıyla Türkiye genelinde öğrencilerimize bir ricada bulunmak istiyorum: TÜrkiye'nin değişim ve demokratikleşmesine kayıtsız kalmayın.Statükocu anlayışla, TÜrkiye'nin dünya ile birleşmesinin mümkün olmadığını bilin. Türkiye 30 yıl öncesine göre, hatta 8 yıl öncesine göre çok farklı bir yerdedir. Türkiye bugün bölgesinin ve dünyanın en önemli, en itibarlı ve en güçlü ülkelerindendir. "
"HER İNANCIN KENDİ YARGILAMASINI YAPMASININ MİRASÇILARIYIZ"
"Standartlara uyan değil, standart belirleyen ülkelerden biri haline geleceğiz. Eskiden de böyleydik. Farklı inanç gruplarının gerekirse kendi yargılamasını yapmasının mirasçılarıyız. İnşallah gelecekte yine böyle öncü bir rol üsteleneceğiz. Türkiye'nin her bir vatandaşı, özellikle de gençleri özgüven içinde olmalıdır. Güçlü bir Türkiye'yi imar etmenin mücadelesi içindeyiz.
"2010-2011 eğitim ve öğretim yılının Marmara Üniversitesi'ne hayırlı olmasını diliyorum. "
0 Comments:
Gelişmemiz için yorumlarınız bize yön gösterecek. Teşekkür ederiz.