Top-ads

Yasak kalkınca kim çoğunlukta olur?

By | Leave a Comment
3-4 yıl içinde üniversitelerde başörtülü öğrenciler çoğunlukta mı olur? Tarhan Erdem’in analizi tartışılıyor...

‘Korku yayarak yasağın kalkmasını engellemeye çalışıyorlar, ayıptır’
Zaman Gazetesi Yazarı, Sosyolog ALİ BULAÇ:

Korku unsurunu yayıyorlar ve birtakımodakları harekete geçirmeye çalışıyorlar. Bu bir niyet okumadır, potansiyel suçlu ilan etmektir ve ‘siyaseten katl’ ifade eder. Osmanlı padişahları şöyle derdi: “Yeni doğan kardeşimyarın öbür gün bana rakip olacak, o halde kundaktayken öldüreyim.” Bu da böyle bir bakış açısı, başörtülülerin sayısı artacak, inisiyatif sahibi olacaklar, başı açıkları kapatmaya çalışacaklar, yasak sürsün. Bu kadar aydın insanın yasaklara gerekçeler getirmesini anlamakta güçlük çekiyorum. Ayıptır, suçtur, günahtır, demokratik değildir, hukuk devleti açısından kabul edilemez. Şu olabilir: Birtakımhanımlar başkalarını örtünmeye zorlayabilir, erkekler de benzer hareketlerde bulunabilir, bu üniversitelerde olabileceği gibi başka yerlerde de olabilir fakat bu adli bir vakadır. Böyle bir şey vuku bulduğunda adli teşkilat vardır, güvenlik kuvvetleri vardır. Kimbir başkasına kendi inancı, yaşamtarzı yönünde baskı uyguluyorsa onun önüne geçer, kanunlar da cezası neyse onu verir.

‘Çok anlamlı değil’
Sosyolog NİLÜFER NARLI:

Türban sayısı nüfus artış oranının üzerinde artmışsa, bunda şöyle faktörler de etkilidir. Türban takan annelerin kızları genç kız olup örtünüyor, kırsal kesimden göç eden örtülü kadınlar kentli böşörtüsünü benimsiyor, çünkü türban kent merkezli bir oluşumdur. Buradan yola çıkarak üniversitede türbanlı öğrenci sayısı türbansız öğrenci sayısını geçer diyemeyiz. Bu sonuca varabilmek için örneğin başka bir ülkede türban yasağı kaldırıldığında şu kadar artmıştır gibi bir veri olması lazım elimizde. Bana çok anlamlı gözükmüyor.

‘Başörtülü öğrenci sayısı artar 1996’dan beri bu baskı var’
Eski İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı CHP Milletvekili NUR SERTER:

Bu görüşe katılıyorum. Şu an başörtülü öğrencilerin sayısı birmahalle baskısı olacakmış izlenimi vermiyorsa da sayısal artış endirekt olarak bir baskı yaratabilir. Biz bunu geçmişte yaşadık. Şöyle oluyordu: Bir dönemüniversitelere başörtülü girilebiliyordu, birinci sınıfta başı açık olanlar üçüncü sınıfta başlarını örttüler. Sorduğumda kendilerine çok sayıda İslami yayının verildiğini, özel görüşmeler yapıldığını, başlarını örtme ihtiyacı duyduklarını söylediler. Zannediyorum benzeri bir gelişme üniversitedeki başörtülü öğrencilerin sayılarındaki artışla birlikte daha da hızlı yaşanır. Bahsettiğim dönemde, 1995-96 yıllarında başörtülü öğrenci sayısı 3-5 kişiyi geçmezdi ama hızlı bir artış oldu. Baş örtmekle de sınırlı kalmıyor. Zaman içinde belli bir dünya görüşünün, yaşam biçiminin empoze edilmesi şekline dönüşüyor. Birtakım öğrenci örgütlenmeleri oluyor.

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

0 Comments:

Gelişmemiz için yorumlarınız bize yön gösterecek. Teşekkür ederiz.