İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) açıkladığı geçim endeksine göre, giyim harcamaları kalemi ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 28.8 arttı. Bu artış, ilk bakışta yeni sezon ürünlerin rafa konduğu dönem olması itibarıyla açıklanabilir gibi gözükse de, geriye dönük rakamlar incelendiğinde daha farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Örneğin Ekim 2009’daki giyim artışı yüzde 19.13 olarak gerçekleşmiş. Bu da, perakendecilerin bu yıl yeni sezon ürünlerde uyguladıkları fiyat artışında daha ‘cesur’ davrandıklarını gösteriyor. Önceki yılların ekim aylarına da bakıldığında bu rakamın Ekim 2005’te yüzde 21.8, Ekim 2006’da yüzde 30.9, Ekim 2007’de yüzde 29.3, Ekim 2008’de yüzde 22.7 olduğu göze çarpıyor. Bir başka deyişle, ekonominin kriz psikolojisine girdiği dönemde perakendeciler zamları daha mütevazı seviyelerde tutarken, bu yılın yeni sezonunda bu eğilim tersine dönmüş gözüküyor. Peki bu yıl yeni sezonunda yüksek zammını nedeni ne? Maliyet artışı mı, yoksa canlanan tüketicinin rüzgârından yararlanmak mı?
MALİYET ARTIŞI ÇOK FAZLA DEĞİL
Konu ile ilgili bilgisine başvurduğumuz sektör temsilcilerinin büyük çoğunluğu, geçen yıla göre önemli bir maliyet artışının söz konusu olmadığı görüşünde birleşiyor. Özellikle son 3 ayda hızlanarak yükselen pamuk fiyatlarındaki artışın etkilerinin yaz sezonunda kendisini göstereceği görüşü hakim. Ancak yaz için alımını şimdiden yapan sektörün pamuk fiyatındaki artış trendinin devam etmesi beklentisiyle bu etkiyi şimdiden raf fiyatlarına yansıttığı görüşü de dile getiriliyor. Yani, pamuk fiyatları bir kenara bırakılırsa geleneksel ‘maliyet artışı’ etkisi sezon zammında çok etkili gözükmüyor. Sektörün kapalı mesajlarla dile getirdiği ana neden ise krizin etkilerinin bitiyor olması. Yani kriz psikolojisini üzerinden atan tüketici artık daha yüksek fiyatlı ve daha yüksek katma değerli ürünleri almaya hevesli.
TASARRUFLU ÜRÜNLER BİTTİ
Perakendeciler, geçen yıl tüketicilerin daha tasarruflu ürünlere yöneleceği beklentisiyle daha düşük fiyatlı kategorilere yoğunlaşırken, bu yıl yeniden daha pahalı ürünlere yönelmesini bekliyor. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Yılmaz Yılmaz, bu durumu “Bu yıl krizin bittiği düşüncesiyle biz de daha yüksek fiyatlara cesaret edebiliyoruz” diye anlatıyor. İpekyol’un patronu Yalçın Ayaydın da, bu yıl herhangi bir maliyet artışı yaşamadıklarını, fiyat artışlarının tüketicinin canlanacağı beklentisiyle yapıldığını dile getiriyor. Benetton’un Türkiye Genel Müdürü Zeynep Selgur da, benzer şekilde bu yıl kampanyaların daha az olduğunu belirterek, bu durumun da ister istemez daha yüksek fiyatlara yol açtığını vurguluyor.
Sert artışı ‘çocuk’ frenliyor
Geçim endeksine göre, giyim harcamaları yüzde 29 seviyesinde artmış gözükse de, bu rakamı düşüren unsur çocuk giyimi. Giyim harcamalarının alt kategorileri incelendiğinde, kadın giyiminde ekim ayındaki artış yüzde 36.9, erkek giyiminde aynı dönemdeki artış da yüzde 37.6 olarak gözüküyor. Çocuk giyiminde ise bu rakam yüzde 12.9. Bir başka deyişle, giyimdeki fiyat artışlarını çocuk kategorisi frenlerken, yetişkinlerin giyim fiyatlarındaki artış çok daha yüksek. Bu dönemde giyim dışındaki kalemlere bakıldığında da, birinci konumdaki giyimi yüzde 18.9 ile yaş-kuru meyve ve sebze kaleminin izlediği göze çarpıyor.
Stefanel Genel Müdürü FÜSUN ÇEVİKEL:
‘Bizde fiyatı yurt dışı belirlediği için düştü bile’
“Bizde fiyatlar yurtdışından belirleniyor. Dolayısıyla fiyatlar kurdan dolayı geçen senenin seviyelerinin altına bile düştü. Stefanel’de bu sezon geçen sezona göre yüzde 10 daha avantajlı fiyatlar bulmak mümkün. Çünkü bizim mantığımız ‘yurtdışından alma, gel buradan al’ etkisi yaratmak. Diğerlerini bilemiyorum, ithalatçı olsa ve fiyatları yurtdışından belirlense bile ‘yine de rüzgardan hareketle fiyat artıralım’ diye düşünen olabilir. Ama ben şu anda piyasadaki fiyatlarda bir denge olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra daha fazla fiyat artışı olacağını sanmıyorum. Tüketici daha yüksek fiyatlara artık yanaşmayacaktır. Ekimdeki fiyatlarda ve satışlarda en önemli etkinin krizin ardından birikmiş talebin birden boşalması olduğunu düşünüyorum. Tüketici çok uzun süredir alışverişini kesiyordu, erteliyordu, şimdi bu psikolojik bariyer kalktı, artık harcama konusunda daha istekli bir tüketici var.
Collezione’un patronu Ekrem Akyiğit:
‘Bizde fiyat artırırsanız pazar payı kaybedersiniz
“Bizim gibi markalar her fiyat grubuna göre ürün bulunduran markalar. Bizim stratejimiz diğer markalardan farklı. Biz fiyat yükseltmedik, çünkü yükseltirsek hemen pazar payı kaybederiz. Öyle bir lüksümüz yok. Rekabet çok yoğun bizim alanda. O yüzden biz fiyat artışı yapmadık, hatta bazı kategorilerde yüzde 15 daha ucuzuz geçen seneye göre. Fiyat artışını, modamarka kavramları üzerine yoğunlaşmış olan firmalarımız yapmış olabilir. Bunun da nedeni talebin canlanması kadar, pamuk fiyatları gibi bazı maliyet kalemlerinin artması diye düşünüyorum. Eylülün başından bu yana artan pamuk fiyatları her yurtiçinde hem de yurtdışında üretim yapanları olumsuz etkiledi maliyet anlamında. Bir de tabii artan işçilik giderleri var. Örneğin, Çin’de üretim yapanlar artık daha ucuz maliyetten çok kolay bahsedemiyor. Orada da işçilik maliyeti artıyor. Bu da fiyatlara yansımış olabilir. Bana göre, üreticinin sadece yurtiçindeki maliyetlerini değil, yurtdışındaki maliyetlerini de düşünerek hesap yapmak gerekir. Çünkü üretim yaptığı dış pazarlarda maliyet kalemleri artmış ve bunlar da dönüp dolaşıp buradaki fiyatlara yansımış olabilir.”
Benetton Genel Müdürü Zeynep Selgur
‘Bu yıl daha az kampanya ve indirim var’
“Bana sorarsanız, bu yıl aslında maliyet artışı söz konusu değil. Ama ekim ayı perakendeci için çok iyi ve canlı geçti. 5 hafta sonu olması, 29 Ekim gibi olumlu unsurlar vardı. Bu da satış ortamını hareketlendirdi. Kampanyalar daha az, bu da tabii daha yüksek fiyatlar daha yaygın demek. Biz ekimde yüzde 42 ile rekor ciro artışı yaptık. Fiyat artışlarına gelince, ekim başında havaların aniden soğumasıyla pahalı olan kışlık ürünlerin normalden daha önce raflara çıkmasının etkisi var. Fiyatlarda 2011 itibarıyla da pamuktaki artışın etkisini göreceğiz. Bir tek pamuk değil, yünde de aynı yükselişi görüyoruz ve göreceğiz.”
İpekyol’un patronu Yalçın Ayaydın
‘Maliyet artışı değil, canlı tüketici etkisi’
Maliyet artışı yok. Daha doğrusu, ufak tefek maliyet artışları fiyatları etkileyebilecek kadar değil aslında. Buna rağmen fiyat artışı var, o da tamamen ekonomide krizin etkisinin geçmesinden ve tüketicinin harcamaya daha hevesli olmasından kaynaklanıyor. Maliyet kalemlerinde en çok dikkat çeken pamuktaki fiyat artışı daha yansımadı fiyatlara, ancak yaz sezonuna ciddi bir artış şeklinde yansımasını bekliyorum.”
‘Pamuktaki artış fiyatlara kondu'
TGSD Başkanı Cem Negrin “Fiyat artışının nedeni hammadde kaynakları. Bunlardan en önemlisi pamuk. Pamukta yüzde 40’a varan artış yaşandı. Artık eskisi kadar ucuza giyinemeyeceğiz. Yüzde 40’lık hammadde fiyatı artışı maliyette yüzde 30’luk artışa yol açar. Bir ay öncesinden pamuk fiyatlarının ne olacağı belliydi, üreticiler de bu artışı şimdiden fiyatlara koydular, çünkü yaz sezonunun hammaddesi şimdi alınacak ve pamuğun fiyatının nereye gideceği belli. Yani yaz mallarını zamlı aldıkları için yeni fiyatlara bunu uyguladılar. Genel tabloya baktığınızda Türkiye’de tekstil 2 milyar dolar ekside, kârlılıklar düştü. Bu şartlar altında üretici ithalatçı olmaya, ithalattaki fiyatları yansıtmaya devam edecek gibi gözüküyor.”
0 Comments:
Gelişmemiz için yorumlarınız bize yön gösterecek. Teşekkür ederiz.